Avukat Metin Yalçın; "Alyüz’ün MASTÖB’e başkanlık yapacak kapasitesi yok”
MASTÖB yönetim kurulu üyeliğinden Nurettin Uğur ile birlikte istifa eden Avukat Metin Yalçın, MASTÖB’ün çok kötü yönetildiğini söyledi. Bekir Alyüz’ün yönetim kurulunda bulunan birçok ismi etkisi altına aldığını, etkisi altına alamadığı isimleri de pasif hale getirmeye çalıştığını belirten Metin Yalçın, MASTÖB gibi bir kuruluşun küçük hesaplarla yönetilemeyeceğini söyledi. Başkan Alyüz’ün son istifalarla birlikte olağanüstü genel kurul kararı alması gerektiğini belirten Yalçın, “Eğer bu şekilde devam etmeye çalışırsa hiç de etik bir davranış göstermiş olmaz” dedi. Son kongrede Bekir Alyüz’e rakip olarak çıkan gazeteci Muzaffer Tunç’un listesindekilerin istifa dilekçelerini bizzat kendisinin topladığını söyleyen Yalçın, “Böylece Muzaffer Tunç’un adaylıktan vazgeçmesini sağladık. Tek aday olarak seçime giden Bekir Alyüz, bizim gayretlerimiz sonucu yeniden seçildi.” İfadelerinde bulundu. Avukat Metin Yalçın’ın yaptığı basın açıklaması büyük tartışmaları da beraberinde getirecektir.
MASTÖB TABELA DERNEĞİ OLMUŞTU
Önceki gün işadamı Nurettin Uğur ve 5 arkadaşıyla birlikte yönetim kurulu üyeliğinden istifa eden Avukat Metin Yalçın, MASTÖB’ün kuruluş amacından uzaklaştığını belirterek, MASTÖB’ün bir tezinin olması gerekirken, karadüzenle hareket edilmeye başlanmıştır. MİAD’ın toplantısına katılmakla, sabah kahvaltıları düzenlemekle veya öğrencilere burs vermekle uğraşmak yerine bu tür etkinlikleri organize etmekle uğraşmalıdır. MASTÖB’ün asıl işi çatı kuruluş olarak üyelerini organize etmek ve üyelerine görevler vererek Malatya’ya hizmet ettirmektir. Maalesef MASTÖB bir köy derneği haline getirilmiştir. Tabela derneği olmuştur. Hedefi belirlenmesi ve belirlenen bu hedefe ulaşmak için çalışılması gerekirken, yapılan toplantıların hepsinde sadece para konuşulmaktadır. Elbette ekonomik sorunların aşılması için çalışılmalıdır. Ancak konuşulan rakamlar o kadar küçüktür ki, MASTÖB gibi büyük bir kuruluşa yakışmayacak şeylerdir.” ifadelerini kullandı.
KİRASI ÖDENMEYEN, ELEKTRİĞİ VE SUYU KESİK BİR MASTÖB
MASTÖB’ün Malatyalı sivil toplum örgütlerini bir araya getirmek için çalışması gerektiğini söyleyen Metin Yalçın, “Halen bir binası bulunmayan MASTÖB’ün birlik ve beraberliği sağlamak için bir çekim merkezi olması gerekir. Kirası ödenmeyen, elektrik veya suyu kesik olan her zaman kapalı olan bir yerde nasıl bir çekim merkezi oluşturabilirsiniz? En büyük işadamları, en büyük firmalar senin üyen ama senin bir açılımın olmadığı için dikkate alınmıyorsun. MASTÖB Genel Başkanı, Malatya Valisini MİAD’ın organizasyonunda karşılamaz. Çünkü senin üyen olan bir derneğe sen ancak birkaç üyeni göndererek katılabilirsin. Ayrıca sana üye olan derneklerde yönetim kurulu toplantısı yapamazsın. Eğer böyle konulara dikkat etmezsen dernek başkanlarından maddi veya manevi hiçbir katkı göremezsin. Çünkü kendilerini MASTÖB’e ait hissetmezler.” dedi.
ONAYIMIZ ALINMADAN BİR TAKIM DAVETLER YAPILIYOR
Yönetim kurulu listesi belirlenirken para verebilecek en az 10 kişinin 10 veya 15 milyar vermesi konusunda anlaştıklarını söyleyen Av. Metin Yalçın, “Daha ilk toplantıda bu söz unutularak tekrar aidat toplama işine girişildi. Eski dönemdeki gibi kara düzen devam etmeye başladılar. Gördük ki MASTÖB’e bir şey vermek amacıyla değil de MASTÖB’den bir şeyler almak için çalışıyorlardı. Zaten daha önce de bir takım sıkıntılar vardı. Bir takım davalarımız var, bizi mahkemeye verenler vardı. Çeşitli işadamlarını buraya getirdik. “Bu isimlerin mahkemede yargılanmalarını göze alamayız” dedik. Bizim bu sözlerimiz kabul edildi ancak pratikte hiçbir şey yapılmadı. Bizim onayımız alınmadan bir takım davetler yapılıyor, bir takım kararlar alınıyor. Harcamalar yapılıyor. Biz bunlara itiraz ettik. Ekonomik hareketlerin belgelenmesi gerekiyor. Banka hesabı olması gerekiyor. Kayıtlı bir düzene geçilmesi gerekiyor. Bu dönemde 3-4 arkadaşımızı yönetime almıştık. Baktık ki zihniyette hiçbir değişiklik olmuyor. Tartışmalarımız kavga boyutuna geldi. Bu şekilde bir yere varılması mümkün değildir. Yönetim kuruluna 3 yıl boyunca verilen bu yetkiyi temsil edecek bir yönetimin burada olduğuna inanmıyoruz.” şeklinde konuştu.
ŞU ANDA MASTÖB’ÜN EKSENİ KAYMIŞTIR
“Bu yönetimle hiçbir şeyin içinde olmak istemiyorum. Birçoğu burayı bir basamak olarak kullanıyor. MASTÖB’ü odak noktası olarak görmüyor. Şu anda MASTÖB’ün ekseni kaymıştır. Seçim yaklaştığı için herkesin kendine göre bir planı var.” Sözlerini sarf eden Metin Yalçın, “MASTÖB’ün kuruluşu ve amaçları çok önemli mesajlar içeriyordu. Ancak şu anda maalesef bu yok. Felsefesi pratiğe yansımıyor. Kuru gündemlerle uğraşılıyor. Bu yüzden arkadaşlarımızla yollarımızı ayırdık. Şu anda yapılan faaliyetler kara düzendir. Yönetimin haberi yoktur. Alınan kararlar uygulanmamaktadır. Burası bir tabela derneği olmuştur. Para verecek kişilerin yönetim kuruluna alınmasını istemiştik. Yönetime alınan her işadamı 10-15 milyar para verecekti. 150 milyar lirayı toplayıp MASTÖB’ün kasasına koyduracaktık. Böyle büyük bir sivil toplum örgütünün ekonomik sıkıntısı olmaması gerekiyor. Genel kuruldan sonra çalışmalar başladı. Bugüne kadar bu paralar gelmedi. Yine aidat toplanarak, eski düzene geçildi. Bir köy derneği haline getirildi. Bir takım siyasi amaçlar için çalışılıyor. Son olarak bir yönetim kurulu toplantısına gittik. Toplantıya 5 dakika kala bir siyasi parti temsilcisi ziyarete gelmiş. Mastöb’ün Genel sekreteri bizi içeri almadı. Yapılan faaliyetlerden bizim niye haberimiz olmuyor. Başkan yardımcısı görevden alınmış bizim alınan kararda imzamız yok. Nurettin Uğur’un genel başkan tarafından görevden alındığını öğrendik.” Diyerek tepki gösterdi.
BELLİ BİR SİYASİ ANLAYIŞI BİZE DİKTA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
MASTÖB’de yapılan harcamaların kayıt altına alınmadığını söyleyen Metin Yalçın, “Ayrıca genel toplantılarda makbuzu eline alıp sen ne veriyorsun, sen kaç para veriyorsun deniliyor. Para verebilecek isimler yönetime alınmıyor. Bir bakıyorsun Nene Hatun Mahallesi’nde Pütürge Arıtoprak Derneği’inde bir sabah kahvaltısı düzenleniyor. Bu kahvaltıdan bizim haberimiz yok. Sabah Kahvaltısı toplantısı, yönetim kurulu toplantısı haline getiriliyor. Sonra da aidat toplama şekline çevriliyor. Bu şekilde varılacak bir yer yok. Başını sokacağın bir binan bile yok. Büyük bir sivil toplum örgütünün bir binasının olmaması çok acıdır. Yüzde 5’lik bir azınlık bütün MASTÖB’ü yönetiyor. Kalıcı bir şeylerin yapılması gerekiyor. Belli bir takım düzenlemeler de yapmışlar. Belli bir siyasi anlayışı bize dikte etmeye çalışıyorlar.” dedi.
MASTÖB’DEN DEĞİL, YÖNETİM KURULUNDAN İSTİFAMIZI VERDİK
Bekir Alyüz’ün kendisini arayarak MASTÖB aleyhine açılan davanın dosya numarasını istediğini söyleyen Metin Yalçın, “Ben de en yakın zamandaki toplantıda cevabını vereceğimi söyledim. MASTÖB’ün kapatılması için Avukat Mahmut Ali Kaşifoğlu tarafından açılan bir davadır bu. Ben 3 senedir bu davayı yürütüyordum. Hakimin Malatyalı olmasını sebep göstererek reddi hakim talebimiz olmuştu. Bekir Alyüz, reddi hakim talebinden vazgeçirmek için başka bir avukat tayin etmeye çalışıyordu. Kısaca söylemek gerekirse, MASTÖB’ün kapatılma davasında elimizi zayıflatıyordu. Böyle bir ortamda bizim yürümemiz mümkün değildir. Bu insanlarla yürümek istemediğimiz için yollarımızı ayırdık. Şu anda 6 tane arkadaşımla birlikte noter yoluyla istifamızı gönderdik. MASTÖB’den değil, yönetim kurulundan istifamızı verdik.” şeklinde konuştu.
BAŞKANIN ETİK BİR HAREKETLE İSTİFA ETMESİ GEREKMEKTEDİR
Önümüzdeki günlerde başka istifaların da geleceğini söyleyen Metin Yalçın, “Bizim istifamızla birlikte başka arkadaşlarımızın da istifası söz konusu oldu. Ancak bu arkadaşlar istifa için görüşüyorlar. Bize bu konuyu gündeme getireceklerini söylediler. Mevcut yönetimle varılacak bir yer yoktur. Söylediğimiz hataları başkan da kabul ediyor. Netice itibarıyla MASTÖB bizim her şeyimizdir. Tabii ki sahip çıkacağız. Ancak mevcut yönetimle yürümek istemiyoruz. Yönetim kurulu üyesi 7 kişinin istifa etmesi olağanüstü genel kurulu gerektirmeyebilir ama mevcut başkanın etik bir hareketle istifa etmesi gerekmektedir. Onun istifası da olağanüstü genel kurulu getirir.” dedi.
BAŞKANDA BU YÜKÜN ALTINDA EZİLDİ
Malatyalıların bulunduğu bütün platformlarda konuşarak istişarelerde bulunarak MASTÖB’ün sorunlarının çözümüne yardımcı olmaya çalışacaklarını belirten Metin Yalçın, genel başkanlığa aday olacak bir ismi henüz belirlemediklerini söyledi. MASTÖB’ü yönetecek ismin herkesin etrafında toplanacağı biri olması gerektiğini söyleyen Yalçın, “Malatya’nın küskünlerini de buna dahil etmeliyiz. Kongrenin de büyük bir katılımla yapılmasını sağlamalıyız. Bugüne kadar “Küçük olsun benim olsun” mantığıyla hareket edildi. Başkan da bu büyük yükün altında ezildi. Ekibini oluşturamadığı için yükün altında eziliyor. MASTÖB’e genel başkan olmak bu büyük bir iddiadır. Büyük bir yüktür. Malatyalıların büyük gücünün yönetime katkı sağlaması gerekmektedir. Bazı gündeme getirerek arkadaşlarımla beraber bir adım attım. Bu sıkıntılar birçok kişide de vardı. Ancak bazı sebeplerden dolayı dile getiremiyorlar. MASTÖB’e başkanlık edecek kişi büyük bir fikir birliği içinde seçilmelidir. Benim tüzükle ilgili bir değişiklik isteğim oldu. Yönetim kurulu üyeleriyle başkanın ayrı seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Avrupa Birliği kriterlerinde de böyle bir sistem gerekiyor. Eski sistem artık sadece spor kulüplerinde kalmıştır. Reislik sistemi ile bu işlerin yürümeyeceğini düşünüyorum. MASTÖB’ü kuran kişilerle, eski başkanlarla, sivil toplum örgütleriyle ve küskünlerle bir araya gelerek onların da fikri alınarak konsensüse varılması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
BEKİR BAŞKAN KARAMBOLDEN BAŞKAN OLMUŞTUR
Bekir Alyüz’ün bir gazetede yayınlanan röportajında “Uyuyan bir devi ayağa kaldırdık” dediğini anımsatan Metin Yalçın, “Bu beylik söylemler netice itibariyle hiçbir şey ifade etmiyor. Malatyalılar kendi branşlarında en önde olan insanlardır. Herkes görüyor neyin yapılıp yapılmadığını. İnsanlar senin söylediklerine değil yaptıklarına bakar. MASTÖB, kaç tane milletvekili çıkarmıştır, kaç belediye başkanı çıkarmıştır, kaç tane meclis üyesi getirmiştir? Mevcutlarla ne gibi bağlantıları var. Elindeki gücün Malatyalılara ne gibi bir katkısı bulunmuştur. Millet buna bakıyor. Eleştirilerimizin sebebi de budur. Biz sıkıntıları gündeme getirmek istedik. Bekir Başkan karambolden başkan olmuştur. Buranın kuruluşunda da bulunmuş bir isim değildir. Daha önceleri kendisiyle tanışmıyorduk. Celal Karahan’ın istifası ile bir başkan arayışı olmuştu. Bu arada da Malatya Dernekler Federasyonu kurulmuştu. MASTÖB’le aynı kulvarda olan MADEF’in kurucularından biri de Bekir Alyüz’dür. MASTÖB’deki istifa sürecinde MADEF’i de MASTÖB bünyesine katmak ve Malatya birliği sağlanması için kendisine böyle bir teklif getirildi. Fakat Bekir Başkan, MADEF’i buraya getiremedi. Kendisine MADEF’i buraya getirmesi gerektiğini söyledik. Ancak kendisi yok olmaz diyerek onları dışladı. Kendisi bu arada hastalandı. Hastalığı sebebiyle kendisini üzmemek için seçim sürecinde de desteğimiz devam etti. Nurettin Uğur gibi arkadaşlarımızın desteği ile yeniden seçilmesini sağladık. Hazırladığımız listeyle kendisini tekrar başkan olarak seçtirdik. Ancak kendisi adamlarıyla hareket etmeye gayret gösterdi. Bekir beyin MASTÖB’deki hiçbir yöneticiyi tanımadığını biliyorduk. Kendisini fazla suçlamıyorum. İyi niyetli olduğunu düşünüyoruz. Ama kendisi MASTÖB’ü yönetecek kapasiteye sahip değildir. Bekir Başkan bu istifalardan sonra orada kalacağını düşünmüyorum. Kurumsallaşmanın başarılması gerekiyor. Denetim kurulu, yönetim kurulu var ama kurumsallaşma yok. Binasının yapılması gerekiyor. İnsanların bir araya getirilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
BEKİR ALYÜZ, YETKİYİ ALIR ALMAZ BİZLERİ EKARTE ETMEYE ÇALIŞMIŞTIR
Son yapılan olaylı kongrede, Gazeteci Muzaffer TUNÇ’un adaylıktan çekilmesi için çalıştıklarını söyleyen Metin Yalçın, yönetim kurulu listesindeki 5 kişinin istifasını bizzat yazdığını söyledi. Yalçın konuşmasının devamında, “ Muzaffer Tunç’un çekilmesiyle yeniden genel başkan olan Bekir Alyüz, yetkiyi alır almaz bizleri ekarte etmeye çalışmıştır. MASTÖB’de büyük bir sıkıntı var. Bunların sümenaltı edilmesi mümkün değildir. Bekir Alyüz tek adam yönetimi yapmaya çalışıyor. Yöneticiler yetkisizleştiriliyor. Nurettin Uğur gibi MASTÖB’e büyük katkılar sağlayan isim ekarte edilmeye çalışılıyor. Aydın’dan buraya gelen Nurettin Uğur’u avucunun içine almaya çalışıyor. Bir takım faaliyetler yapılmış, Malatya’da düzenlenen iftarın parasını tartışıyorlar. Nurettin bey bunun 5 milyarını ben verdim diyor. Pütürge’ye gidiyorum. Alıp dergiyi götürüyorum köyüme sadece Nazife hanım ile Bekir beyin isimleri dergide çıkıyor. Bir hemşerimiz burada bir yemek ikram ediyor. Bu hemşerimizin dergide adı bile anılmıyor. Biz halen bir iftarın parasını konuşuyoruz. Bu paralar bu kadar büyük bir para değil. Mesela Nurettin Uğur daha dün 44 Malatyaspor’a 100 milyar lira bağış yapıyor. Ama biz halen iftardaki yemekçinin parasını tartışıyoruz.
Yönetimde bulunan isimlerle bir yere varılmasının mümkün olmadığını söyleyen Metin Yalçın, “Yeni bir yönetim kurulsa ve benim de bununla ilgili bir yektim olsa mevcut yönetimden yüzde 80’ini yönetime almam. Bu insanlar gelip burayı bir basamak olarak kullanıyorlar. Maalesef bunlarda samimiyet yok. Malatyalılık bir kültürdür. Bu kültür yetiştirdiği insanlardan dolayı çok büyük bir kültürdür. Genlerimizdeki başarı grafiği bize bir takım trentler göstermesi gerekiyordu. Siyaset için basamak olarak kullanıyorlar. Bundan dolayı MASTÖB bir yerlere gelemiyor. Para var güç var ancak bunlar düzgün kullanılmıyor. Yaklaşık olarak 3 yıldır mücadele veriyorum. Bütün kariyerimi tehlikeye atıyorum. Bunun karşılığında kendimizi paralarken bunun takdir edilmemesi bizi üzmüştür. Beni doğru dürüst aramayan adam dosya numarası istemek için arıyor. Beni rencide ediyor. Benim bu konuda ne gibi bir eksikliğim var. Benim gibi bir hukukçu varken, hukukçu olmayan bir yönetim kurulu üyesi kendi ofisinde tüzük tasarısı yapıyor. Bakın MASTÖB’ün internet sitesinde tüzük değişmiş gibi kırmızı yazılarla düzenlemeler yapılıyor. MASTÖB’ün lehine olan güzel bir tüzük varken halen tüzük çalışması yapıyorlar. Tüzükle oynamaya gerek yok. Bir hukukçu olarak tavsiyelerde bulunuyorum. MASTÖB’ün internet sitesinde tüzük kongreden geçmiş gibi hareket ediliyor. Böyle vasıfsız insanlarla bir arada bulunmak istemedim.” İfadelerini kullandı.
Yönetimde bulunan birkaç kişinin reklamının yapıldığı, çıkarılan derginin de sadece bu isimleri ön plana çıkardığını belirten Metin Yalçın, “MASTÖB’de bir Nazife Hanım olgusu var. Hemen hemen her yerde adı duyuluyor. Bir dergi çıkardı. Ama dergiyi MASTÖB’e değil de kendine çıkarmış gibi. Bu dergide edebi bir şeyler olması gerekiyor. İçeriğin yönetim kurulu tarafından belirlenmesi gerekiyor. Ancak bunlar yapılmıyor. Öte yandan Canan Hanım ekarte edildi. Nazife hanım başkanı etkisi altına alarak Canan hanımı da ekarte ettirdi. Bu arada bir sekreter alındı. Nazife hanım, onun da ayağını kaydırdı. Mahkemelik konular oldu. Yönetim kurulu üyesi arkadaşımızın yakınıydı. Ailesiyle kötü durumlar yaşadı. Nazife hanım, Hüseyin Memiş, Halim Bölükbaşı, Fevzi Kılınç gibi isimler Bekir Alyüz’ü etkileri altına almışlardır. Ayrıca, bir şube başkanı olan Fevzi Kılınç aynı zamanda yönetim kurulu üyesi nasıl oluyor?” şeklinde konuştu.
Konuşmasının son bölümünde yapay gündemlerle uğraşmak yerine, gerçeklerle uğraşmak gerektiğini söyleyen Metin Yalçın, “Şu anda MASTÖB’ün yönetim kurulunda yüzde 51 gibi bir istifa olursa olağanüstü genel kurul kararı alınması gerekmektedir. Ancak bizim istifalarımız sonrası Bekir Alyüz de istifa etmek zorundadır. Orada kalması artık etik değildir. Yapay gündemlerle uğraşmak kimseye bir şey kazandırmaz. Artık gelecek nesillere elle tutulur bir şeyler bırakmak gerekiyor. Yüksek istişare kurulu oluşturulması gerekmektedir. Eğer Nurettin Uğur’u istemiyorsan sen de istifa edersin. Yeni bir seçime gidilir. Genel başkan seçilir herkes rahat eder. Başımızı sokacak bir yer bulmamız gerekiyor. Başkan Nurettin Uğur’u istemediğini belirtti. Benimle de çalışmak istemediğini söyledi. Ayak oyunlarına gerek yoktur. Birçok görüşmenin ardından biz de istifa kararı aldık. Bu işe bir nokta koymak istedik.” ifadelerini kullandı.