ERDOĞAN AKSU YAZDI; AYAKTOPU YAZARLIĞI...
Futbolda kaosu körükleyen bu ayak topu yazarlığı bir acayip muamma. Yazanı da yazılanları da anlayabilmek pek güç. Oysa ki bunca ayaktopu aritmetiği, ayak topu ritmi nereye kadar? Nereye kadar bu etraftaki kelebek etkisine hiç aldırmadan, toplu goygoyculara aldanarak bir kaşık suda kopan fırtınalara konuşlanmak. Aklı sıra beyin jimnastiği yapıyor görüntüsüyle ayarı bozuk atmasyonlar da, atraksiyon da ısrar niye. Niçin? Ayrıca mükkem yere konuşlanıp başı sonu belli konuş konuş kime ne kazandırır? Kaç puanlıktır bu hezeyan içindeki koşuşturma. Primi kaç para, maaşı dolgun mu? Madem değil deniyor o zaman konuşulanı yazıya, yazılanı konuşmaya bağlamak, gole opsayit, penaltıya galabe çalmak, üzüm yerken bağcıya dayılanmak mı doğruculuk. Bu mu sportmenlik. O halde konuşma da kurtulsun futbol dünyası, yazma da yazılsın ayaktopu tarihi...
Zaten ayaktopu dünyasında kombine biletliden tarafsız olmaz. Tarafsızlık da bir nevi taraftarlık. Kimse kanmaz çünkü amigoluk yapışmış bir kere alına. Yani amiyane tabirle tabiisin bir yerlere. Durmaksızın delibozuk konuşmayı, ayak topunu yazmayı bırak. Bırak çünkü spor camiasından bertaraf olacaksın. Gün gelir lazım olur ayaktakımı içinde bulunurken dahi bu tarafın. Yırtarsın. An gelir belki başka spor dallarından konuşur ve yazarsın. Sadece ayak topu yok ki cihanda; sepet topu var, file topu var, su topu var, sopatopu var. Var oğlu var. Tutarsın bir şekilde birinin ucundan. O yüzden biraz rahat dur, bekle azıcık, hepten kıyma kendine.
Ayrıca meşin yuvarlak deyip de geçme. Top oyunlarında kral da odur, padişah da. Onun peşine düşenleri, bir top yirmi iki deli deyip yine de hırsla seyreden on binleri, on milyonları bir düşün. Perakendeci davranma toptancı ol. Bu işe dünyanın parasını sadece nam olsun diye verenleri de gör. Ayaktopu alemi bu ve resmen darphane. Para basıyor balya balya. Sen de banknotları boşver, bastır para babalarına. Günden geceye garip gurabayla uğraşma.
Bilesin ki böyle gidersen bir zamanlar ben de topu doksana çaktım demene inanan kimseler kalmayacak. Sana senden başkası inanmayacak. Zaten o günlerin teknolojik koşullarında göreni de yok. Gösterecek olanı da.
Bu gün gerçek görüntü şu ki; ayak takımı yolunda üstün yetenekli nice ayak topu cambazı, nice ayaktopu konuşanı ve fitbol yazanı gördü bu gözler. Göz göre göre hedefe doğru koşarlarken, bir anda gözden düştüler. Sepetlendiler. Çünkü Deniz bitti ve küme düştüler. Ne cinler, hinler vardı artık mahalli ligdeler. Bir ihtimal daha var, topu için nostaljik bir şarkı artık. Yok ben de mahalli ligde oynarım, konuşurum ve yazarım diyorsan söylenecek söz zaten yok.
Yalnız unutma bin zahmet elde edilen prestij de gider, binbir zahmet kazanılmış puanlar da silinir. Hayatın realitesi bu. Bu ayak topu oyunu işte böyle illet bir temaşa. Öyle böyle demez, dur durak bilmez, bozuk para gibi adam harcar. Hele de tembih tutmayan, kuş kondu misali konuşlandığı yerden atıp tutan, hariçten gazelcilere hiç acımaz.
Düşmeye gör bir kere, düşen de yer yarılır, gök patlar, kaleler açılır, toplar kendi kendine gol olur.
Böyledir işte ayak topu denen sihirli gösteri. Maharetin özü gol atmak olsa da, gol atayım derken öyle goller yenir ki futbol tarihi utanır. Utanılsa da tarih sadece hezimetleri yazar. Kaça sıfır, kaça bir diye. Kaçılamaz o skorlardan bir yerlere. Her laf açılanda acı gerçekle yüzleşilir. Skorbord dayatılır, yüzler kızarır.
Kızmaya hiç gerek yok; tam 90'a takayım hevesiyle, 90 dakika geçer biter, uzatmalarda kalende 90'a takılan topla tüm hayaller uçar gider. Puanlar kaybedildikçe de dibe çakılma gerçekleşir.
Yani bu futbol hem çok kolay hem de çok zordur. Bu ayak oyununda çalım varsa defans da vardır. Ve zor oyunu bozar.
Şimdi konuşma dedikçe ekranlara yapıştığına, yazma dedikçe sütunlara yanaştığına göre inadına yaşıyorsun. Keskin sirke küpüne zarar. Ona göre davran, bildiğin gibi kal. Bilmiyorsan da öğren, bu ayak topu takımları nice bilgiçlik taslayanı auta attı. Köşe gönderni de bil tacı da. Kara düzen direnirsen kaşla göz arası çizgi dışına atılırsın. İşte ona göre konuşlan. Konuşlandığın yeri de durduk yerde değersizleştirme.
Dengeyi koru, eğerini, değerini bilerek orta sahada kal. Maçı oraya hapset. Sakın daha ileri çıkma. Orta yuvarlağı geçersen gol gol üstüne yersin. Ve bir alt kümeye terfi edersin.
Hey gidi ayak topu yazarı, futboldaki kaosu körükleyip duracağına doğruları yazsana.
Dur, yarını bekle de gör..