TEÅžEKKÜRLER TÜRKİYE!
1 Kasım Genel Seçimi sonuçları memleketi tam ortadan ikiye ayırdı. Ayırdı ayırmasına da yine de vatana millete hayırlı olsun. TeÅŸekkürler Türkiye...
" Kuru kalabalıkta kasım kasım kasılanları 1 Kasım’da kılı kırk yaran bir incelikle veya her nasılsa, uyarına nasıl söylenebilir ise yine kazandırdın. Onları hiç ummadıkları bir yüzdeyle bir başına gecenin zil zurna sarhoÅŸluÄŸuna ittin bir kez daha. Olsun bakalım, ertelenmiÅŸ ayaklanışlar anında sandıktan hortladı, hortlarsa hortlasınlar ne yapalım, teÅŸekkürler Türkiye.
TeÅŸekkürler Türkiye, anladın mı neyi söylemek istediÄŸimi?
Siyasetin bir süreliÄŸine daha ana gemisi en teklediÄŸi anda, dibi iyice delinmiÅŸken, arkada bıraktığı on küsur yıllık hayat bilmece bulmacası karelerini karartanları, denizde yüzen diÄŸer gemiciklere hiç aldırmadan bir güzel akladın. Anıların tozunda kalacak balkon pozlarının, tarihin raflarını süsleyecek davudi ÅŸiÅŸinmelerin eline kozu verdin, tam gaz gazladın. Sözde bir evvelki mesajı okuyanı da, okumayanı da birledin, derledin, dertlendirdin topunu Babil surlarına postaladın. İktidarın iktidardan sayılmazlığına ramak kala ardamarı çatlamış sayıklamalara pembe rüyalar araladın. Her defasında sakınmadan verilen fırsatı bol kepçe harcayanlara yeni bir fırsat verdin. Bir kez fırsatı tepenlere inat, hükümet nerdeyse çakılmaya yüz tutmuÅŸken çıta atlattın. TeÅŸekkürler.
TeÅŸekkürler Türkiye, neyi söylemek istediÄŸimi anladın sen…
TeÅŸekkürler, çok teÅŸekkürler Türkiye’nin çarkçıbaşı politika yorumcuları, lafazan siyaset tellalları, köÅŸe başıcıları, köÅŸe dönücüleri, feleÄŸi ÅŸaÅŸan ÅŸaÅŸkın araÅŸtırma ÅŸirketleri, suda kurbaÄŸalama yüzen canavarlar, yüzdesel uslanıcılar, yüzde elliyi görünce suçu günahı yıkılmış muhalefete yıkanlar, yalanı talanı Allah’a havale edenler, zeytinyaÄŸları, arapsabunu ve üstüpüleri, balkon tiryakileri, seviÅŸken dönekler, akpak saray havarileri, hariçten harçlıklanan hariciler, aÅŸkı memnudan havale geçirenler, mavi gözlü sarı paÅŸaya sarık sallayanlar, yalancılardan yatsıya kadarlıklar, ülke yansa balya balya samanlarını düÅŸünenler, dünya yıkılsa kılını kıpırdatmayanlar, vasıf toplayıcısı varsıllar, muhteremin mahreminde kıllaÅŸanlar, hileci hurdacılar, zil zurnacılar, naylon poÅŸetçiler, fildiÅŸi sedef kakma kutucular, kapalı zarf açık tasnif ihaleciler, yandaÅŸ yancılar, tüm kötülüÄŸü ve ÅŸaibeleri haplayanlar, zokayı yutanlar, bostan tarlalarında kelekler, tek renkli kelebekler, siyah laleler, erenlerle ermeyenler, üste verenlerle vermeyenler, fren cayırtıları, tekne kazıntıları, mahzun kız duruÅŸlular, mahzen kazıcılar, silkelendikçe sikkelenenler, sirke küpüne bal çalanlar, hayat gailesine hiç kapılmayanlar, yabancı lisanlılar, ecnebi lisanslılar, sözde kitapseverler, fiyakalı fuarcılar, kutsalı puta puntalayanlar, kasım patılar, cilalı patiler, etekleri zil çalarken zil takıp oynaÅŸanlar, karnı zil çalarken bitlenenler, daracık ceylancık koltuklara sıvışanlar, boÅŸ bulduÄŸu mezara sıkışanlar, tabutta voleciler, mezar kazıcıları, defteri kebirün saÄŸdan almaya tapanlar, soldan dinsiz imansız deyü bahsedenler, velhasılı kelam mir kalemler… Toptan topunuza çok, çok teÅŸekkürler…
TeÅŸekkürler Türkiye, anladın sen neyi söylemek istediÄŸimi…
Kasım kasım kısıtlananlar cenahından olmak ve kalmak kaydıyla kılı kırk yaran maharetle bir makale astarlamak var ya, olmaz ÅŸimdi makas iyice açıldı yine. Mastar ekleri de kifayetsiz. Artık bu günden itibaren tarifsiz keyifler muhitinde tanrı misafiriyiz. Artık bu hipotezleri tiz, hipotezcileri lafta titiz âlemde, kendini kendi ülkesinde yabancı hisseden mülteciyiz. DüÅŸ kırığı rastlantılar diyarında garip yolcuyuz. Kesin kesim günlerinde hüzün dizilse de boÄŸaza, yüzdesel tek başınalığa tepkili, inadına tek başınayız. Bu tekilleÅŸmede son sözdür tuÅŸlanan beyaz sayfaya; ‘ÜflediÄŸin can tükeniyorken canımda ey Canan, gücümüz yettiÄŸince hala seniniz, emrindeyiz, amadeyiz, yolundayız, dönmeyiz yolumuzdan ve hala isyandayız…’
Can tükeniyor, verilen vade yavaÅŸ yavaÅŸ doluyor, ama istikrarını istatistiklediÄŸim dünya hala ayni. Memleket ayni ahval ve ÅŸerait, ayni minval üzere. Adamcıklar ve adamsılar tutmuÅŸ dört bir yanı. Adacık adacık dağılıyorlar deniz boyu, odacık odacık yayılıyorlar denizlerden içeri. Sanki onlarca yıllık bir hikâye deÄŸil, birileri ilkel bir iskelede iÅŸgüzarca mendil sallıyorlar ufukta yitip giden geleceÄŸe. İğreti ve çekingenleÅŸmiÅŸ bir karamsarlığı tetikledin, açığa düÅŸmüÅŸ uyanıklığı cin gibi çarptın canlandırdın Türkiye, TeÅŸekkürler…
TeÅŸekkürler Türkiye, sen anladın neyi söylemek istediÄŸimi…
Gücenmek yok, vazgeçmek yok, tırsmak pırsmak yok, sürgünlere uÄŸranılsa sellere kapılınsa da yalpa yok, zikzak yok, veda yok, veda hutbesi yok, kelsi fellisi akde vefa da yok, yok oÄŸlu yok. Kasım kasım kasılanlara karşı baÅŸları güneÅŸe çevirmek var. Yaksın varsın güneÅŸin altın ışıkları, gümüÅŸ okları, saptırsın uÄŸruna uÄŸruna yolundan yolcuları. Olsun varsın, korku dolu hayranlık yerine, hafızaya sığınmak, fakirler diyarında yorulan Canana vurulmak, sevdaya tekrar tekrar sevdalanmak. Figürler yoÄŸuran topraÄŸa, suya ve ateÅŸe, benliÄŸe bin bir rengin ahengini sunan çamura, aklın rengini kil çamura sırıyan bitmeyen direniÅŸe demirlemek var. Siyasetin diyalektiÄŸinde daha neler var neler. Var oÄŸlu var.
TeÅŸekkürler Türkiye, neyi söylemek istediÄŸimi sen anladın…
Günah piramidine sevabına tuÄŸla sıvanmaz, göz göre göre dinden cayılmaz. Günahlara yüzdesel ortak çok bulununca sıralanmaz sanılır beddualar ama sıralanır. Ama sıyrılmak güçtür tek başınalığın iktidarsızlığından. Tekdüzelik faslında kral tacıyla taçlanmak da kurtarmaz bazen taca çıkmaktan, auta atılmaktan. Fakirler ve fikirler dünyasında tepelenmek, zirvelenmek, kurulmak, diklenmek eninde sonunda diplenmekle de eÅŸdeÄŸerdir. O yüzden fukaralık saÄŸaltılmayınca figürlere yol verileceÄŸi, figüranlara rol biçileceÄŸi için, koynunda terli, kelli felli karanlığın sözde ay yüzlüsünü, apakını taşıyanların taÅŸkınlığı da dizginlenemez. Sakla sakla zamanı gelir saklananların artık saklanamayacağı için iyi de yaptın sanki. Hani hayıflanırız biraz geçer. Sonuçta ne yerindik, ne gerildik ne de yenildik, TeÅŸekkürler Türkiye.
TeÅŸekkürler Türkiye, sen anladın neyi söylemek istediÄŸimi, anladın sen…
Yılmadan, yanmadan cehennem azabına dönen sevgiyle yaÅŸarız. AÅŸkla sıradaki makale; “ Hey gidi soya çekim solculuk” makalesini yazarız. Sırlarımızı sabırla ateÅŸe gömer, bir ömür sır tutar, bir ömür sur yıkarız. Surun üflendiÄŸi güne nispet, kırmızıya yeÅŸil, aleve kızıl, maviye deniz, sıcak demirlere Canandan can katarız. Kula, kurda, kuÅŸa eÄŸilmeden eriyip eriyip dirilir, ateÅŸe pervane suya yazı oluruz. Yazgımızmış deyip, aklın rengi hangi ahenkli kelimelere hükmeder ise biz o hükümetten yana kalırız. Gerisi hükümsüzdür bize. İyi ki bize bizi anımsattın, bizi kendimize getirdin Türkiye, TeÅŸekkürler.
TeÅŸekkürler Türkiye, sen neyi söylemek istediÄŸimi anladın, anladın sen…