KIZLARIMIZ PARALİMPİK OLİMPİYATLARDA
Hamide Kurt ve Zübeyde Süpürgeci, 52 yıllık Paralimpik Olimpiyatları tarihinde Türkiye’den katılma hakkını elde eden ilk engelli bayan atletler oldular...
Hamide Kurt ve Zübeyde Süpürgeci, 19 yaşında pırıl pırıl iki genç… Zübeyde doğuştan, Hamide ise 9 yaşında mahallede oyun oynarken talihsiz bir kaza sonucu tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyor. Hayata tutunma azmi insanlara örnek olacak kadar yüksek olan Hamide ve Zübeyde’nin ortak noktası ise; Atletizm.
Bağcılar Belediyesi Engelliler Spor Kulübü’nün milli sporcuları Hamide ve Zübeyde, Tunus’ta düzenlenen Uluslararası Bedensel Engelliler Atletizm Oyunları’nda zirvede yer alarak göğsümüzü kabarttı. Yetmedi, 52 yıllık Paralimpik Olimpiyatları tarihinde Türkiye’den katılma hakkını elde eden engelli ilk bayan atlet oldular. Tunus’ta finaller öncesi böyle bir başarı beklemeyen ikilinin şimdiki hedefi ise Londra’da Türk bayrağını dalgalandırmak.
BİR ENGEL OLARAK GÖRMEDİM
Hayat ve neşe dolu olan Hamide, her çocuk gibi oyun oynarken yaşadığı talihsiz kaza sonucu ayaklarını kaybetmiş. Tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdürmek zorunda kalmak, bir yıl kadar evden çıkmamasına sebep olmuş, ta ki Bağcılar Belediyesi Engelliler Spor Kulübü ile tanışana kadar. 9 yaşından beri Bağcılar Belediyesi’nin milli sporcusu olan Hamide, Basketbol ile başladığı sporculuk serüveninde bugün Türkiye şampiyonlukları, uluslararası dereceleri olan, hayata dört elle sarılan ve kendi deyimi ile “Spor ile tanıştıktan sonra toplumdaki bakış açıları değişti. Yapamaz denilenlere ‘elim’den geldiği kadar yaptıklarımla cevap verdim. Bunu, bir engel olarak görmedim!” diyecek kadar güçlü ve iradeli milli bir atlet.
KENDİ ENGELİNİ YENDİ
Doğuştan engelli olan Zübeyde ise Hamide’nin aksine atletizm ile 2 yıl önce tanışmış. Öncesinde durumunu kendisine engel olarak gören ve ‘Ben yapamam’ diyen Zübeyde’nin hayatı Bağcılar Belediyesi Engelliler Spor Kulübü’ne katılması ile değişmiş. Atletizm, Zübeyde’yi pozitif ve hayat dolu birisi yapmış. Yüzünden tebessümün eksik olmadığı Zübeyde, “Atletizm benim hayatımda çok şeyi değiştirdi. Evden çıkmıyor, bir ortama girmiyordum. Kimseyle fazla konuşmazdım. Atletizme başladığımdan beri her yere gidiyor ve geziyorum. Önceden çekinirken şimdi insanlar ile bir araya geliyor, konuşuyorum. Ve bunu çok seviyorum” diyerek sporun hayatındaki önemini işaret ediyor.
BİRİNCİ OLDUĞUMU SONRA ÖĞRENDİM
Tunus’ta düzenlenen Uluslararası Bedensel Engelliler Atletizm Oyunları’nda 400 metrede koşan Hamide, finalden önce barajı geçemeyeceğini düşünmüş, yarışa da öyle çıkmış. Parkuru en önde tamamladığını ise yarıştan sonra öğrenmiş. Kürsüye çıktığında ise hislerini tek kelimeye sığdırıyor: Türk bayrağını dalgalandırmak çok güzel bir duyguydu.
KENDİMDE DEĞİLDİM
Zübeyde ise henüz iki yıl önce başladığı atletizmde oldukça tecrübesiz olduğunu düşünerek 100 metre final koşusuna çıkmış. “Rakiplerimin sandalyelerini görünce çok heyecanlandım. Çizgiden çıkarım ve diskalifiye olurum diye korktum” düşüncesi ile başlarda bekleneni veremeyen Zübeyde, parkuru en önde tamamlayışını şöyle özetliyor: Sonra birden basmışım, kendimde değildim.