Anasayfam Yap | | | RSS | | | Sitene Ekle | | | Mobil |
![]() |
ERDOĞAN AKSU -
yerelgazeteci@hotmail.com AKILLI KENT 02 Aralık 2019 - 51 okunma |
AKILLI KENT Akıllı kentlerin inşa edildiği dünyada, yıllarca akıldışı yönetilmiş koca kentte akılları binlerce kuşku kurcalar. Kusursuzluk nereye kadar. Kentler ve kentliler; Uygarlığın kaynağı. Ve uygarlığı yok etmek üzere olan da, farkına varılsa da boş verilen de onlar. Diğer yandan sözde uygar kent yönetimi ve yöntemleri… Ve anlaşılmaz gerçek; kent yönetimi ve yöntemlerinin zor değiştirilmesi. Özellikle barınmadan altyapıya, eğitimden trafiğe, sağlıktan kültüre, issizlikten yoksulluğa artan sorunlarla birlikte, çevre sorunlarının da arttığı bir kentte, bir başkasına iznin çok geç verilmesi. Böylece sıkıntıların ve açmazların halledilmesine yönelik, çözüm bazlı ortaya koyulması gerekenlere, iş işten geçtikten sonra çok geç ulaşılması. Alışkanlıkların devamıyla kentlerdeki çarpıklığın artması ve bir türlü kentlileşememe acı gerçeği. Sonuç merkezden yerele, asla kimsenin umurunda olmayan, defaatle faydalanılan biçare kentliler ve sorun yumağı kentler… Akıllı kentlerin inşa edildiği dünyada hala ruhsatsız, plansız, projesiz ve denetimsiz binalardan oluşan mahalleler. Metrolar. Gettolar. Mikro milliyetçilik bünyesinde şekillendirilen kentliler. On yılların birikimi, evrensel sorun göçe dayalı kentleşmeye ek olarak, kentlilerden kısılıp her neden ise bakılma zorunluluğu bulunan, geçici göçmen statüsündekilerle kentleri metezori paylaşım. Yani içine düşülen bölgesel travmanın dayattığı başka bir sorun. Yakın ileride kenti ve kentlileri, kenti yönetenleri çok yakından olumsuz etkileyecek başka bir sorun daha. Belki de başlıca sorun. Ayrıca düşünülmesi gereken bu kentlere yığılmanın sadece kalkınmakta olan ülkelere has bir olgu olduğu. Nüfusu yirmi milyona dayanan kentlere bakıldığında, çoğunluğu üçüncü dünya ülkelerinin kentleri. Gelişmiş ülkelerde, büyük kentler nüfus kaybına uğrarken, geri bıraktırılmış ülke kentlerinde aşırı büyüme. Abartılı kent yaşamı. Artan nüfus. Akla zarar biçimde bu çağda hala kaçınılmaz sonuç olarak görülmesi. Ve çözümsüz sanılması. İşte bu kaotik kent çıkmazında, iki kere başkan seçmeye zorlanan kentliler, kentlerin kraliçesinde tarihi bir karar verildi. Güvenildi. Kentli yıllar sonra akıllı davrandı ve her şey çok güzel olsun istedi. Şimdi bu güvenin boşa çıkarılmaması gerekli. Günden güne geleceği karartılan kenti, kentlileri ve kenti yönetmeyi görev edinenleri çok zor günler bekliyor. Zor çünkü akıllı kentlerin inşa edildiği dünyada kentleşme ve kentlileşme üzerine durum tespiti yapılmaksızın, yalnızca siyasi kaygılarla yerleşim kolaylığı sağlanmış kentte, yıllarca yok sayılmış, görmezden gelinmiş sorunlar bir çırpıda halledilemez. Kentin sorunları tek elden, bir kalemde çözülemez. Ortak akıl üretilmeksizin, kent bilimci gözüyle yaklaşılmadan kentin sorunlarına çözüm dahi önerilemez. Yıllar yılı yapılan gibi çözüm diye her dayatılan yeni çözümsüzlükleri doğurur. Hele kenti içinden çıkılmaz sorunlara boğan, kentlilerin gözünü boyayan, eski kadrolarla sağlıklı, güvenilir, adil ve sürdürülebilir bir yönetsel mekanizma hiç kurulamaz. Kentsel rantların ekonomiyi, ekonominin politikayı belirlediğini bildiği halde, nihayetinde dengeli gelişme, gerçekçi büyüme ve hakça paylaşım olanaklarını tırpanlamışların artık dinlendirilmesi gerekir. Yaklaşık yirmi beş yıllık süreçte koca kentin yasadışı bir kent olmasına göz yumanlar, uzak yakın ilgililer, yasadışı kentleşmeye yıllar yılı seyirci kalanlara, yine yeniden kamu hizmetlerini emanet etmek muammayı artırır. Akıllı kentlerin inşa edildiği dünyada, yönetimlere kendi kentlileri içinden yönetsel yetkinliğe sahip akılları, akılcı dönüşüm ve çağdaş yenilenmeyi sağlayacak, uygar kent yönetimi ve yöntemlerine adaptasyonda zorlanmayacak, yetki ve sorumluluk yüklenecekleri yüklemek şarttır. Yoksa akıllı kentlerin inşa edildiği dünyada, şu tarihi kentte akılları binlerce kuşku kurcalar… |
Yorumlar
(0):
|
Yorum Ekle |